Korona Virüsü Değil Ekonomi Öldürür
- Mustafa Alıçlı
- 28 Şub 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Nis 2020
Cihan, Sultan Süleyman’a bile kalmamış ki Amerika’ya kalsın. Daha düne kadar “dünya ekonomisinin üçte ikisi Amerika’ya aittir. Bu ortamda bir oyuncu da olamayız bir oyun kurucu da…” fikrini, beynimize kazımıştık ve hiç sorgulamıyorduk. “Adamlar hak ediyor arkadaş! Bilim onlarda, sistem onlarda… Kim bozabilir bu çarkı kiiim!”
Aslında bu yaklaşım, saplantılarımızın tembellikle yoğrulmuş bir tezahürü/oluşumuydu. “Mehdi/kurtarıcı gelecek, bizi hak ettiğimiz zirvelere uçuracak.” Nasıl ki Amerika’dan önce insanlık tarihi, 60 bin yıllara uzanıyorsa; nasıl ki 60 bin yıl ile ABD’nin güçlü olduğu son 100 yıl arasında sıfıra yakın oran (binde 1,7) varsa Amerika’nın kadimliği/ezelden beridir güçlü varlığı inancı da bu kadar anlamsızdır. Bizim mehdimiz; “gelecek Türkler’indir” mefkûresi/idealidir.
Tarihi; kan, gözyaşı, aşağılanma ve sömürüyle bezenmiş, binlerce yıldır orada var olmasına rağmen bırakın cihangirliği imparatorluk dahi kuramamış zavallı Çin, kısa zaman diliminde ekonomik atılım yaptı ve dünya ekonomisinin yarısını etkiler hale geldi. Yakın zamanda GSYİH (Gayri Sâf Yurt İçi Hâsıla: ülkedeki bir yıllık mal ve hizmet üretiminin parasal karşılığı) ölçeğinde dünya lideri olması bekleniyor. (Gel de kıskanma, bizim neyimiz eksik yahu). Şimdi iki beyinsizden biri mi olmalıyız? Birincisi: Amerikancı: ABD, tarihteki en insaflı sömürgecidir, riyasetinde/koruyucu şemsiyesinde kalalım. İkincisi: ABD, pis batılı bir sömürgeci domuzdur, ondan uzak olalım da gerekirse Çin’in yükselmesine alkış tutalım. (Çin’in, hele hele Japonya’nın vandallığı, ABD’yi 10’a katlamazsa bir şey bilmiyorum).
Korona virüsü, Çin ekonomisine ağır bir darbe vurdu, vuruyor, vuracak. Haydi hemen tartışalım. Virüsten dolayı mı Çin yavaşlamaya girdi yoksa naif ekonomik yapısı, yavaşlamaya mahkûmdu da ateşi mi yükseldi? İki gram zamanımız (en değerli şey zamandır) üç kuruşluk aklımız var. Onları da bunlarla meşgul edelim, az üretelim, pahalıya satmaya çalışan köylü kurnazını oynayalım. Virüs, dünya ekonomisini yavaşlattı, tedarik zincirlerini sekteye uğrattı yâni ekonomi evreninde bir boşluk oluştu. (Olumlu düşünelim, enerjimizi evrene gönderelim, yeni mehdimizin/olumlu düşünme enerjimizin bizi kurtarmasını bekleyelim!) Evren boşluk kabul etmez, birileri dolduracaktır. Ayağa kalkma zamanı. Mantıklı ve üretime yönelik yatırım zamanı. Haydi! Fırsatı kırsata çevirelim. Denenmiş hataları da bırakalım. Betona gömdüğümüz 700 milyar dolar kaynak/bütçe/para, şimdiye kadar ekonomimize çok bi fayda sağlamadıysa bundan sonra da sağlamayacaktır. Zaman sanayileşme zamanıdır. Altın yumurtlayan tavuğu pardon tarımı uçurma zamanıdır.
Hatırlarsak 2003 SARS virüsü krizinde de Çin darbe yemiş ve toplamda GSYİH’nın dörtte biri oranında kayba uğramıştı. Bu boşluğu biz ve diğer ülkeler dolduramayınca tekrar toparlandı tabi.

Şu an tekrar hem hammadde tedariki hem mamul mal arzı hem de talep boşluğu olarak inanılmaz bir savrulma, inanılmaz bir fırsatlar zinciri dünyayı bekliyor. Bu krizi; ABD çıkarsın veya çıkarmasın (sanki bir ABD operasyonu var gibi ya neeyse) mutlaka ateşinin harlanması için akla hayale gelmedik şeyleri yapacaktır. Bu hadise, hani reel politik falan diyorlar ya hah işte, tam da odur. O kötücül çarklar işleyecek ve Çin’in belini kırmak için kırmızı başlıklı kurtlar, ejderhaya saldıracak. ‘Ejderha ölürse etinden yemek câiz midir’ tartışmalarını da ilgililere bırakalım.
Yanı başımızdaki AB’nin, Çin’den karşıladığı talepte düşme başladıysa müthiş bir pazar oluşuyor demektir. Üretelim, üretelim, üretelim. Çok konuşarak ancak .ok üretilir. Az konuşalım çok üretelim. Çok daha önemlisi, ucuz kalitesiz Çin mallarıyla iç piyasayı doldurup sanal bir zenginlik algısıyla hülyâlara dalma huyumuzdan vaz geçelim. Uyuştururken mutlandıran eroin etkisinden çıkalım. Bu bizi öldürüyor. Yerli malı yurdum malı, herkes onu kullanmalı.
Virüse karşı bizi koruyacak şehir hastanelerimiz var ancak ekonomik krize karşı bizi koruyacak şehir sanayilerimiz yok. İşte bütün mesele bu; olmak ya da olmamak…. Üretmek ya da üretmemek…
Comments